bugün | 1 | |
dün | 35 | |
bu hafta | 155 | |
bu ay | 1102 | |
tümü | 547859 |
Ali ÇAKMAK’A VEDA
Hocamız 76 Çayeli doğumludur,
İlk okulu Aşıklar ilk okulunda okur.
Her zaman su içmiştir Aşıklar deresinden,
Şair ruhludur bıkmaz aşıkların sesinden.
Hafız olma merakı çok fazla imiş meğer,
Akarsu Kur’an Kursu hafızlık yaptığı yer.
Zekidir hafızlığı bir yılda ikmal etti,
89 Yılında imam-hatibe gitti.
96 Yılında bu okulu bitirdi,
İmam hatiplik için imtihanlara girdi.
97 Yılında imamlığı kazandı,
Çayeli Başköy Köyü Camiine atandı.
Okuyup yükselmeye karar kılmıştı kat’ı,
Ertesi yıl kazandı Rize İlahiyatı.
2002 Yılı bitmişti ilahiyat,
Bundan sonra başladı mücadeleli hayat.
Has olmak önemliydi, olmak istiyordu has,
Has olabilmek için kazanmıştı ihtisas.
2002 yılı imtihanı kazandı,
Darıca’da Eğitim Merkezine atandı.
Görevde yükselmeye artık vermiş idi hız,
2005 yılında Hopa’ya oldu vaiz.
2008 yılı tayın olmuştu yine,
Ağrı ili Eleşkirt İlçe Müftülüğüne.
Doğuda geçen zaman çok zorlu bir zamandı,
2011 yılı Rize’mize atandı.
İl Müftü Yardımcısı Rize’deki görevi,
Lojmana oturmadı, Çayeli’ndeydi evi.
Yedi yıllık bir zaman Rize’ye hizmet verdi,
Sıkıntı, zorluklara burada göğüs gerdi.
Aile bürosunun oluşturulmasına,
Çok katkıda bulundu yapım aşamasına.
Orda ki Hocaların isteklerine uydu,
Dizayn ve tefrişattan çok memnuniyet duydu.
Müftülüğe lojmandan bir kat katmak istedi,
Maliyet nedeniyle bu iş rağbet görmedi.
Karar verdiği işi yapmak için azmeder,
Söyleyeceği varsa insanın yüzüne der.
Emredişi memura gelmiş olsa da acı,
Doğru bildiği şeyde olurdu hep ısrarcı.
Tayin furyası vardı buna bir haber yoktu,
Beklemekten bıkmıştı, moral yönünden çöktü.
2018 de 21 şubat günü,
Öyle hüzünlüydü ki görmedik güldüğünü.
2018 in 22 şubatı,
Güzel bir haber ile değişmişti hayatı.
Üzüntülü günleri artık geçmişte kaldı,
Üsküdar Müftüsüydü müjdeyi faksla aldı.
Coğrafyası gereği Rize’miz çetin bir yer,
Buraya gelen herkes burada büyür gider.
Rize’li olanları yönetmek biraz zordu,
Makamının verdiği kabına sığmıyordu.
Makamda hissetmezdi kendisini hiç ezik,
Verilen her selamı alacak kadar nazik.
Basın bürosunda hep her sabah içer çayı,
Bir de prensip etmişti mevzuata uymayı.
Asla unutulamaz hatıra huyları var,
En önemli olanı her an hal hatır sorar,
Kötü niyetli değil, bazen de eser gürler,
Diyeceği var ise hiç çekinmeden söyler.
Görevi dışındaki yazıya paraf atmaz,
Nokta, virgül kusuru ona göre değil az.
Benim hiç sevmediğim çok kötü bir huyu var,
İmzalamamak için yazıya hata arar.
En küçük kusurları araştırıyor bir bir.
Kusursuz yazı yazmak onun için vaciptir.
Çoğu kez yazamazdım yazıyı kusursuz, tam.
Bir nokta hata varsa imzalaması haram.
Milliyetçi ve dobra, adamını tutardı,
Sert görünür, tatlı sert olan mizacı vardı.
Üsküdar Müftülüğü bizi çok sevindirdi,
Ayrılığın hüznünden bir kısmı şoka girdi.
Bu yeni görevini kutluyorlar ard arda,
Rize’lilerin sesi olacak Üsküdar’da
Rize’de gezer gibi gezilmez Üsküdar’a,
Makyaj için burada gerekir artı para.
İstanbul’a gidişi balayıdır bir nevi,
Yengeme hizmet etmek bundan sonra görevi.
Tam görevinde pişti gönderdik Üsküdar’a,
İnşallah Allah orda düşürmez onu dara.
Daha yüksekler için artık çırpacak kanat,
Nasibi varsa olur imtihandır bu hayat.
Ordaki Rize’liler bekler hemşehrisini,
Gitmene razı olduk unutma gerisini.
Bizim de Üsküdar’da artık bir evimiz var,
Abdestsiz de gireriz ta makamına kadar.
Uzun zaman beraber yaşamışız nihayet,
Haklar helal diyoruz, varsa sen de helal et.
K.H. 26/02/2018
Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama pek çoğu fasık kimselerdir. Ali imran 110
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. Ali imran 104
Alçak gönüllülüğü göster gelince yeri,
Aşırıya kaçmanın vardır tehlikeleri.
Övünmek istiyorsan sen bu dünyada madem,
Alçak gönüllülüğü kullanman gerekir yem.
Eğer başkalarını aldatmak diliyorsan,
Önce kendini aldat aldatabiliyorsan.
Aldatan kişi suçlu, ilk kez aldatılmışsan,
İkinci kez aldansan bu suçlu sensin inan.
Kurnazlığın incesi kurulan tuzaklara,
Görünmeyi bilmektir düşer gibi bir ara.